(TRAC)Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Trabzon Şubesi Olağan Genel Kurul Toplantısı 28.01.2024 tarihinde Pazar günü saat 14:00 ’da Boztepe Mah. Ali Şükrü Bey Çay Bahçesi yanında bulunan dernek adresinde aşağıdaki gündeme göre, çoğunluk sağlanamadığı takdirde ise ikinci toplantı18.02.2024 tarihinde Pazar günü aynı gündemle , aynı yer ve saatte yapılacaktır. Genel Kurul Üyelerimize önemle duyurulur.
Genel Kurul Gündemi
1-Katılan Üyelerce Hazır un Listesinin İmzalanması
2-Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı, Başkanın Açılış Konuşması
3-Divan Heyetinin Seçilmesi
4-Gelir Gider Durumu ve Faaliyet Raporunun Okunması
5-Yönetim Kurulunun İbrazı
6-Dernek Organlarının ve Genel Merkez Delegelerin Seçilmesi
7-Diğer Yazılı ve Sözlü Önergeler ile Dilek ve Temennilerin Görüşülmesi
TRAC GENEL BAŞKANIMIZ AZİZ BEYİN 2007 YILI MAKALESİNDE ŞUBEMİZE ÖVGÜ
TRAC Genel Merkez Sayfasında yayınlanan makale
2007 Ara dönem makalesi:
TA1E Aziz Şasa TRAC Gn. Başkanı
Yılbaşı yaklaşırken, 2007 yılında gündeme gelen bazı konularla ilgili birkaç notu da paylaşmak isterim.
Derneğimizin kamuyu ilgilendiren, özellikle de giderek arttığı bilim çevrelerince ifade edilen Marmara Depremi riskine yönelik yoğun çalışmaları sürmektedir.
Bu çalışmaların önemli bir parçası tatbikatlara katılımdır. Geçtiğimiz ay Bursa’da icra edilen geniş kapsamlı ve üç gün süreli “AFET-2007” tatbikatı çok sayıda şubeyle katılımda bulunulması ve oldukça geniş bir coğrafyayı kapsaması nedeniyle önemli bir aşamayı ifade etmekteydi. Mesai günleri içinde yapılmasına karşın, Sakarya, Kocaeli, Bursa, Mustafakemalpaşa ve İstanbul Şubelerinden üyelerimizin büyük bir özveriyle katılımda bulunması neticesinde başarılı bir performans sergilenmiştir. Bu vesile ile tatbikata özveriyle katkıda bulunan üyelerimize tekrar teşekkür ederiz.
Bu tatbikatın bence en önemli boyutu, bu denli çok sayıdaki şubemizin ortak bir çalışma sergilemiş olması ve İstanbul Şubemizin 2006 yılındaki tatbikatta elde ettiği deneyimleri diğer şubelere aktarma olanağını bulmuş olmasıdır. Bir diğer önemli husus, Kocaeli Afet Haberleşme Aracı’na ilaveten Sakarya Şubesi tarafından Hendek Belediyesi’nin aktif katkılarıyla oluşturulan Afet Haberleşme Aracı’nın bu tatbikatta sahaya çıkmasıdır. Her iki araç projesine katkıda bulunan kişi ve kurumlara teşekkürü borç biliriz.
Bu tatbikatın Bursa’da icra edilmiş olması sonucunda, Marmara’da beklenen ve bu yöredeki birçok vilayeti etkilemesi yüksek bir olasılık olan depreme oldukça gerçekçi bir senaryo ile hazırlık olanağı tanınmıştır. Tatbikat, yöresel TRAC altyapısını sınama ve “gerçek olay” yaşanması aşamasındaki muhtemel altyapı sorunlarını önceden tanımlama imkanını da sunmuştur. Özellikle kurumlararası koordinasyon haberleşmesi gibi “klasik”, öncelikli ve yoğun bir amatör telsiz acil haberleşme görevi bağlamında yöresel bazı yeni düzenlemelerin yararlı olacağı izlenimi ortaya çıkmıştır. Bazı teknik iyileştirmelerin yanında bazı yer değişikliklerinin de gündeme gelmesi mümkündür. Bu vesile ile, işbirliği yapılan kurumların altyapılarını gözlemleme olanağı da doğmuş, saptanan bazı sorunların bu kurumlara raporlanması yararlı görülmüştür.
Bununla birlikte, aktif üyelerimizin afet haberleşmesinin “incelikleri” konusunda bilgilendirilmeleri yönünde çalışmalar yapılarak bugüne dek bu konuyu tatbikat katılımıyla tanımamış olanlara bir hazırlık olanağının sunulmasının yararlı olacağı görüşü de ortaya çıkmıştır. Bu çalışmaların bölgedeki şubeler tarafınca standart bir formatta yapılması en uygun yöntemdir, fakat bununla birlikte bu şubelerimizin yörelerindeki kamu sistemlerinin özellikleri ve olası sorunlarını ilgili kurumlarla diyalog kurarak saptamaları çok önemlidir.
TRAC’ın afete yönelik çalışmalarının insan kaynağının geliştirilmesi boyutu büyük önem taşımaktadır. Bu boyut, 1999 deneyimlerinden sonra afete yönelik olarak sayısı hızla büyüyen ve başta arama-kurtarma olmak üzere değişik konulara uzmanlaşan yeni aktörlerin sisteme entegrasyonunu da içermektedir.
Bu entegrasyon için en uygun modelin, anılan kurumlarda bir “Lojistik ve Haberleşme” alt biriminin öngörülmesi ve bu alt birimde çalışan gönüllülerin amatör telsizci lisansı almalarının şeklinde olduğunu düşünüyorum. Ancak, bu kişilerin “normal dönemde” ağırlıklı olarak amatör telsizcilik etkinliklerine katılarak haberleşme konusunda deneyim kazanmaları ve böylece diğer amatör telsizcilerle irtibatlanmalarının çok önemli olduğunu da önemle vurgulamayı gerekli görmekteyim.
Özellikle 17 Ağustos depreminden sonra, farklı konularda çalışan gönüllü kuruluşlara mensup çok sayıda lisans alan kişinin bugün belki de belge yenileme sürecini unutacak kadar kopmuş olması, irtibatın önerdiğim şekilde oluşturulmasının gereğini kanımca doğrulamaktadır. Bu yöntem, kazanılması kolay olmayan nitelikli bir insan kaynağının kaybedilmesinin önlenmesi bağlamında önem taşımaktadır.
İnsan kaynağının çeşitlendirilerek olası felaketle başa çıkmanın tek yolu eğitimdir. Eğitim konusunun da farklı katmanları içermesi gereklidir. Geldiğimiz noktada, amatör telsizcilik eğitimi yanında, diğer telsiz kullanıcılarını da eğitmek ve böylece afetlerle ilgili kurumların iç haberleşmesinin daha sorunsuz yürümesinin yolunu açmak zorunluluğu vardır. Böylece, sorun potansiyeli azaltılarak amatör servise gelecek iş yükü azaltılırken daha akıcı bir haberleşmenin temin edilmesi nedeniyle hizmetlerin etkinliği de arttırılmış olacaktır. TRAC’ın 2000 yılında uygulamaya başlayıp geliştirdiği bu tür eğitimlerin yaygın şekilde şubeler tarafınca uygulanması yararlı sonuçlar doğuracaktır. Bunun en yakın örneği Tekirdağ’da yaşanmıştır. Amatör Telsizcilik Kursu düzenlemenin ne denli yararlı olduğu yakın geçmişte Artvin, Manisa ve Konak Şubeleri tarafınca düzenlenen eğitimlerin başarılı sonuçlarından görülmektedir. Teknik Eğitim Kitabı konusunun çözümlenmiş olması, kuşkusuz bu bağlamdaki en önemli kolaylaştırıcı unsurdur. Ancak, önümüzdeki dönemde bu dokümanların daha da etkinleştirilmesi için girişimler yapılacaktır (yetişkin eğitimine yönelik iyileştirme, eğitmen eğitimi, görme özürlülere yönelik formata dönüştürme gibi).
Fakat, baş edilmesi gereken başka sorunlar da vardır. Bunların en önemlileri arasında teçhizat temininin kolaylaştırılması gelmektedir. Özel Tüketim Vergisi uygulaması gibi temini zorlaştırıcı ve anlamsız uygulamaların kaldırılması için TRAC Genel Merkezi tarafından konudan haberdar olunduğu Ağustos ayından beri yoğun çalışmalar sürdürülmekte olup, bu konuda Kandilli Rasathanesi ve Sivil Savunma Genel Müdürlüğü gibi iki önemli müttefik kazanılarak bu kurumlarca Maliye Bakanlığına görüş bildirilmesi sağlanmıştır. Bu vesile ile bize desteklerini esirgemeyen bu iki kuruma tekrar teşekkür etmeyi borç biliriz. Konu takip edilmektedir ve yakın dönemde başka tamamlayıcı girişimlerde bulunulacaktır.
Telekomünikasyon Kurumunun son dönemde yaptığı bir uygulama, olumsuz sonuçlar doğurduğundan bu konuda TRAC Genel Merkezi tarafından bir girişim başlatılmıştır. Anılan düzenleme, standartlara uyumu belgelenmiş profesyonel cihazların amatör serviste kullanımı söz konusu olduğunda, faturalı yeni cihaz olsalar bile, bunların tekrar standartlar muayenesine tabi tutulması gibi her türlü hukuk mantığından yoksun bir işlemi öngörmektedir. Bu uygulama, Kurumun bizzat ilan ettiği iç mevzuata olduğu kadar, Kurum tarafından referans gösterilen ve antlaşmalar gereği iç hukuğun unsuru haline gelen AT mevzuatına da (RTTE 1999/EC/5) aykırıdır.
Bu uygulamanın fiili sonucu, başta röleler olmak üzere, tüm genel altyapıların kurulmasının neredeyse mümkün olmamasıdır. Bununla birlikte profesyonel cihazların, çalışma frekans spektrumları buna uygun olsa dahi, amatör serviste kullanımının engellenmesi de söz konusudur. Kısacası, daha yüksek standarttaki cihazların daha düşük standartların yeterli olduğu bir serviste kullanımına izin verilmemesi gibi, anlaşılması mümkün olmayan bir durum ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu konudaki girişimler gerekli görülen her platformda yapılacaktır, zira gündemde olan büyük depreme hazırlık niteliğindeki birçok kritik proje bu uygulama nedeniyle zora sokulmuştur.
Ruhsatın kaldırılması ve cihaz affı gibi konularda çözüme çok yaklaşılmışken yaşanan bir talihsiz gelişme çözümü belirsizleştirmiştir. Bu konudaki düzenlemeleri içeren “Telekomünikasyon Yasası” geçmiş yasama döneminde TBMM tarafından kabul edildikten sonra bir “Torba Kanun” unsuru olarak Cumhurbaşkanlığı onayına sevk edilmiş, ancak “Torba Kanun” içerisindeki başka ve Telekomünikasyon Yasası ile ilgisi olmayan maddelerin veto edilmesi sonucu yasalaşamamıştır. Daha sonraki dönemin farklı öncelikleri, anılan bu yasanın tekrar gerekli prosedüre tabi tutularak TBMM’den geçmesine engel olmuştur. Maalesef bu yasanın akibeti belirsizliğini korumaktadır, dolayısıyla özlemi çekilen düzenlemelerin ne zaman gerçekleşeceği meçhuldur.
TRAC, konunun çözümüne hangi katkıyı yapabileceğini araştırmaktadır. Şubelerimizin bölgelerinin Milletvekilleri ile bu konuda irtibat kurmasının ve Genel Merkez tarafından hazırlanacak olan bir dosyayı iletmelerinin yararlı olacağı değerlendirilmektedir. Dosyanın hazırlanışı esnasında Genel Merkez, Telekomünikasyon Kurumu ile istişare kurma çabasında olacaktır. Ancak, bu girişimde başarılı olmanın en önemli koşulu, şubelerimizin bölgelerinin Milletvekillerine ulaşma konusunda gayretli olmaları ve sorunu anlatabilmeleridir.
Geçtiğimiz dönemde bazı şubelerimizin yaptığı parlak çalışmalar, değişik kesimlerde büyük yankı uyandırmıştır. Bunların en başında Trabzon Şubemizin Balon çalışması gelmektedir. Bu çalışma, “büyülü” teknik içeriği ile birçok eğitim kurumu için bir esin kaynağı olmuş ve çok ilginç kaynaklardan olumlu görüşlerin bize ulaşması sonucunu doğurmuştur. Bir çalışmanın ciddi şekilde projelendirilerek sistematik şekilde ve imece yöntemi ile uygulanması anlamında çok önemli bir örneği ifade eden bu etkinliğin gelecek yıl daha zengin bir şekilde uygulanacağına kuşku yoktur. Gelecek dönemde birçok eğitim kurumundan bu tür çalışmalar için ortak proje geliştirme taleplerinin gelmesi beklenmektedir.
VHF/UHF yarışmasının giderek daha kurumsallaşarak artan oranda katılıma sahne olması, başka bir sevindirici gelişme olmuştur. Katılımcıların hakim bölümünün “donanımlı” şekilde seyyar katılımda bulunması da konuya gösterilen ilginin iyi bir göstergesidir.
Bu vesile ile, Trabzon Şubesinin artık geniş anlamda yöresel nitelik taşıyan çalışmalarına da değinmeyi görev addediyorum. Trabzon Şubemiz Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’yu irtibatlandıran bir röle ağını oluştururken yöredeki şubelere destek vermenin ötesinde, yeniden kurulan Diyarbakır Şubesine de malzeme desteği vermiştir. Böylece tüzüğümüzün temelini oluşturan karşılıklı yardımlaşma prensibi konusunda anlamlı ve övgüye layık bir örnek sergilenmiştir.
Burada değinmediğim birçok çalışmayı TRAC Web Sayfasındaki haberlerde görmeniz mümkün. Bu platforma giderek artan sayıda gelen haberleri okurken yazımda değinmeye çalıştığım olumlu nitelikli “anahtar kelimeler” çerçevesinde değerlendirmenizi ve bunları bir esin kaynağı olarak algılamanızı dilerim.
Ana Menü
